Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2013 bitti, 2014 geldi ..

Hayatın kirden, pastan, derin acılardan, kısır döngülerden ibaret olmadığını.. Denizin, bulutların, yağmur serinliğinin, uzunca yürümenin, nazlı nazlı doğan güneşin, bembeyaz papatyaların, dumanı üstünde bir yemeği servis etmenin, bir anne ile kızını birbirlerine sarılırken izlemenin, bir şeyler yaratmanın, yaratabilmenin daha gerçek olduğu bir hayata ait olmanın verdiği mutluluğu unutmayın. Evet, çok fazla acı var bu memlekette, çoğu acı bu acıların karşılığında çiğ duracak elbet. İnsanlar sokaklarda gaz bombalarından etkilenir, yaralanır, hatta ölürken sen hangi acından bahsedeceksin karşısında ? Aşk acından mı ? Bel ağrından mı ? Her gün haber bültenlerinde dönen bin bir türlü dolabın, pisliğin farkında olurken, bilirken ve hiç bir şekilde dürüstlüklerine inanmadığın adamların göz göre göre haklını, ülkeni sömürdüğünü izlerken hangi vücut ağrından bahsedeceksin? Hepsi toz bulutu olacak, acıları ayırt etmeyi öğrenen ve öğretilen insanlarız artık biz. Tüm bu kirliliğin, pis

Antalya'ya gidildi :)

Uzun zamandır yazamadığımın farkındayım, çok çok yoğun bir sezondan çıkmış, hemen arkasından büyük bir toplantı hazırlığı ve toplantı atlatmış bir bünye olarak fazla yorulduğumu biliyorum, hemde çok fazla. Hemen acilen, bir hafta bir izin aldık, yıllık iznimizden, sevgili nişanlım ile onun ablasının yanına Antalya'ya gittik. Çok heyecanlıydım, sevgilim ile ilk tatilimdi, gitmeme 1 hafta varken bavulum çoktan hazırlanmış, neyi neyle giyeceğime hangi takıyı takacağıma kadar ayarlamış ve düzenlemiştim :) Yolda yorulmayalım, hava soğuk problem yaşamayalım diye otobüs ile gitme  kararı verdik ve yola çıktık :) Fazla heyecanlıydım, hem korkuyor hem seviniyordum.. Acaba nasıl geçecek? sorusu kafamda dolanırken, yolculuk bitmişti bile en eğlencelisinden :) En başta yanımda koca yüreklim, güzel kalplim olduktan sonra her yere, her şehre gidebileceğimi, her cadde de el ele yürüyebileceğimi çok iyi anladım. O elimi tuttuktan sonrası çok da mühim olmadı aslında ;) Hele bir de Doğa&

Doğum günüm

Mevsimler değişiyor, yıllar geçiyor, yüzüm, ellerim gözlerim bile değişiyor. Ama kalbim, aklım hep onda. Değişmedi değişmeyecek! Ben büyürken ailem hep yanımda, ve artık kocaman bir ailem var. Bir yaş daha çabucak geçerken hayatın tadına varmamı sağlayan insanlar onlar. Canım yandığında yanımda olan, geçecek deyip gerçekten geçmesini sağlayan 'kahramanım' var. Tökezlediğim 'yeter artık takıldığın,  senden değerlisi yok toparlan' diyen dostlarım var. Sabahın 4lerinden akşamlara kadar birlikte olduğum, artık ailem dediğim Tura'lı dostlarım var. Gerçekten değerli olduğumu hissettiren, pek kıymetli 2annem 2babam var. Kanı deli, canımdan öte, hem dostum hem abim, zıppır kardeşim var. Her mutlu gününde, her acı çektiğinde yanında olmasını dilediğin kişidir abla, uzakta olsa da yakında olan bir ablam var. Ve bana tüm bunları o güzel yüreğiyle 'avuçlarına hayatımı bırakabileceğim' adam getirdi. İyiki geldi, iyiki getirdi. Bir yaş daha giderken hayatımdan, şükretti

Bir izin günü ..

Helloooo ! Uzun zamandır yazmamışım ya ben, işte yoğun sezondayız ama kendimize bile vakit ayıramıyoruz, her gün gemimiz var. Her sabah 4.30da kalkarak güne çok erken başlıyoruz, bir de havalar birden soğudu, Ekim benim ayım geldi bile çoktan, ne çabuk geçiyor zaman dedirtti yine bana bu yıl.. Ne kadar da hızlı .. Yaz bitti bile, kışa girdik. Ama bizim gemiler daha bitmedi, ekim full nerdeyse ;) Kasımda ise, büyük yıllık toplantımız var, hazırlığımız bile başladı şimdiden. Kış gelse de adam akıllı tatil yapsak, Urfa, Gaziantep, Mardin'e gitmek istiyoruz aslında ama bakalım nolcak :) Bu yoğunluğun arasında, dün izinliydik ;) Sabah mis gibi bir kahvaltı yaptık sevgilimle, sonra battaniyeyi sarınıp 'karpuz kabuğundan gemiler yapmak' diye bir film izledik, güzeldi biraz ağırdı belki ama.. Sonra indik sahile, hava mis ! Yürüyüş yaptık, bisikletli çocukları izledik .. Ayaklarımızı uzatıp havanın, günün, güneşin, mutluluğumuzun,birbirimize aitliğimizin tadını çıkardık

Fethiye'de Binbir Gece

Yoğun bir iş tempom var,hele ki Eylül ve Ekim ayları tam bir kabusa dönüşüyor bizim için.. Daha Eylül'ün başında enerjim,gücüm kuvvetim tükendi zaten.. Fethiye ve Marmaris'te gemimiz vardı, Fethiye akşamı da orada bir Türk gecesi (Binbir Gece) etkinliğimiz vardı,  hem eğlenceli hem yorucu.. Sabahtan yola çıktık ekiple, sevgilim bir gün önceden gitti, ve bunların sonrasında bir de keşif gezileri vardı onun.. O benden çok daha fazla yoruldu.. Sabah yolculuk güzel geçti, yarı uyuyarak yarı kitap okuyarak :) Öğlen oradaydık, hemen bir toplantı ve arkasından hazırlıklar.. Mekanı ve hazırlıkları görünce bayıldım zaten.. O kadar süper olmuş ki, bu organizasyonu İstanbul şubemiz üstlendi, biz de desteğe gittik. Çok çalıştık ve yorulduk. Harika geçti diyebilirim.. Harika bir koy seçmişler, Aksazlar koyunda yapıldı gecemiz.. Ben çok beğendim, bir boşlukta gidip orada koca bir gün geçirmek isterdim.. Her şey öyle muntazam yapılmış ve öyle ince düşünülmüş ki, mekan bambaşka