Ana içeriğe atla

Fethiye'de Binbir Gece

Yoğun bir iş tempom var,hele ki Eylül ve Ekim ayları tam bir kabusa dönüşüyor bizim için.. Daha Eylül'ün başında enerjim,gücüm kuvvetim tükendi zaten..
Fethiye ve Marmaris'te gemimiz vardı, Fethiye akşamı da orada bir Türk gecesi (Binbir Gece) etkinliğimiz vardı,  hem eğlenceli hem yorucu..
Sabahtan yola çıktık ekiple, sevgilim bir gün önceden gitti, ve bunların sonrasında bir de keşif gezileri vardı onun.. O benden çok daha fazla yoruldu..
Sabah yolculuk güzel geçti, yarı uyuyarak yarı kitap okuyarak :)
Öğlen oradaydık, hemen bir toplantı ve arkasından hazırlıklar..
Mekanı ve hazırlıkları görünce bayıldım zaten.. O kadar süper olmuş ki, bu organizasyonu İstanbul şubemiz üstlendi, biz de desteğe gittik.
Çok çalıştık ve yorulduk. Harika geçti diyebilirim..

Harika bir koy seçmişler, Aksazlar koyunda yapıldı gecemiz.. Ben çok beğendim, bir boşlukta gidip orada koca bir gün geçirmek isterdim..

Her şey öyle muntazam yapılmış ve öyle ince düşünülmüş ki, mekan bambaşka bir hal almıştı bizim hazırlıklarımız bittiğinde..

İlk girişte misafirlerimizi mehteran takımı karşıladı, onları çok etkilediğini gördüm :)
Daha sonra Kokteyl alanına geçtiler ve orada eski zaman satıcıları vardı her köşede, aralıklı aralıklı..
İşte şerbetçi, simitçi,pamuk şeker, dondurmacı, ayakkabıcı.. Çok güzeldi yahu :)










Daha sonra masalara geçti misafirlerimiz, özenle ve iyi düşünülmüş masalarımız bunlar.. Arkalarında ki çiçekler de muhteşem durdular..



Sonra misafiler gelmeye başladı ve gece ihtişamıyla başladı.. Semazen gösterileri beni büyüledi geçti zaten, özellikle modern semazen gösterisine hayran kaldım..
Daha sonra Türk düğünü canlandırması vardı.. Ve ardından olmazsa olmaz, dansöz :)



             Bizde çok komik ve güzel olduk aslında :) Alaaddin ve cini bendeniz :)



                       Efelerin efesi sevgilim :)

Ama gecenin sonu yorgunluk, bıkkınlık ve koca bir yeteeerrrrrrrrrrrrrrrr! di :)

Ve son halim buydu :) Gözler çökmüş, uykusuzluk bastırmış, acıkmışım.. off fena bir haldi, ama sanırım değdi :)
Bizde misafirlerimiz de şahane bir akşam geçirdik, sonrası hemen adaya dönüş ve 2 gün tatil :)
yuppiiee !
Tabi sevgilim dinlenemedi :( O yüzden fazla sinirli :(

Her türlü yorgunluğa rağmen güzeldi ya, sonraki gün de ailecek kaffaltıya gittik Notestiğe, kocaman ailemle.. tabi sevgilim yoktu malesef..


 Mis gibi bir kahvaltıydı, o kadar çok yemişim ki, akşama kadar başka bir lokma yiyemedim :)


Ve anladım ki;
Kahvaltının değil, yanımdakilerin mutlulukla bir alakası var !!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hıdırellez

Hıdırellez akşamı dışarı çıkılmadan olur mu hiç :) Kuşadası belediyesi romanlardan oluşan bir konser düzenlemiş.. Aslında anane çağırmasaydı, inmezdim belki, ama o çağırınca gitmek istedim. Annem ve babam da bize katıldı. Hava mis. Yürüyerek çarşıya indik, ve 41 karınca yuvasından toprak toplamaya çalıştık :) Cüzdan da saklanırmış o, öğrendim. Deniz kenarında Rıfat abilerin cafesine oturduk, muhabbet güzeldi. Anane komşusuyla gelmiş, o da çok tatlı bir kadındı. En zevk aldığım bölümse, kumsala dilek çizmek :) Kağıda dilek çizip gül dalına asmak, Hıdırellez gece geçer, dilekleri toplarmış :) İndim kumsala, dileğimi çizdim, bknz aşağıda ;) Yukarıda gördüğünüz , 'kocaman olmasa da küçük bir evim olsun' adlı dileğim :) Altında gördüğünüz iki beyaz taş parçasından büyük olanı 'şuan sevgilim ileride nasip ederse Allahım, eşi'm olacak Seydi bey'in büyük cipi' adlı dileğim :) Yanındaki biraz daha küçük olan taş ise, 'siz hayal edemiosunuz ama ben ediyor

Şirince Köyü / Kumda Kahve

Bugün Köy Turunda görevliydim, İlk önce Şirince ardından Kirazlı Köy' gittik. Müdürümün benden isteği üzerine Kumda Kahveyi araştırdım, buldum. Büyük değirmen taşının içine bir mekanizma yerleştirmişler alttan ısıtmalı, kum var üzerinde kahveyi bakır cezvelerle orada pişiriyorlar. Ocaktakinden çok daha hızlı pişiyor, çünkü cezvenin her yanı ısınıyor. Çok da leziz oluyor :) Ayrıca Turistlerin ve misafirlerin ilgisini çekiyor :) Damla sakızlı ve sade olmak üzere 2 çeşidi var :) Enteresan geldi bana, ilk defa görüyorum bunu, közde kahveden sonra .. Nasıl da leziz olmuş anlatamam..                    Mis gibi , afiyetle içtim :)  Her Şirinceye gidildiğinde içilesi ..
‎" gürültü, patırtının ortasında sükunetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma. başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. ama kimseye teslim olma. telaşsız, açık ve seçik konuş. başkalarına da kulak ver. aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü dünyada herkesin bir hikayesi vardır. yalnız planların değil, başarılarının da tadını çıkarmaya çalış. ne kadar küçük olursa olsun işinle ilgilen; hayattaki dayanağın odur. olduğun gibi görün. sevmediğin zaman sever gibi yapma. aşka burun kıvırma sakın; o çöl ortasında çimenli bir yerdir. yılların geçmesine öfkelenme; gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. ara sıra isyana yönelecek gibi olsan bile hatırla ki, kainatı yargılamak imkansızdır. onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol. görmeye çalış ki, bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya yine de güzeldir. " Alıntı