Ana içeriğe atla

Hikayen ne senin ?

Küçük mutluluklarla köşe kapmaca oynarken uçup gidiyor hayat. Tam tadını çıkarırken kaybediveriyoruz elimizdeki mutlulukları, kayıp giderken bakakalıyoruz ardından. Oysa ne kadar zar zor elde etmiştik..
Hayallerimizin peşine takılmış tıngır mıngır giderken, hayatın bize sunduklarına da karışıp, katışıp yol alıyoruz.
Yazan da biziz, yöneten de, yönlendiren de, oynayan da oynatan da .. Kimi zaman baştan dağıtıyoruz, rol dağılımını, çıkarıyoruz ya da ekliyoruz.
Her şeyi, her şey iyi olsun diye yapıyoruz. Kendimiz için yapıyoruz.
Elbet yapacağız.

Dinlenesi !

Öyle ya da böyle,sonuna kadar sürdürüyoruz hayatımızı, rolleri ve dağılımı.. Kimi zaman trajedi, kimi zaman komedi ! Beklenmedik sürprizlerle karşılaşıyoruz, tamamlıyoruz ve tamamlanıyoruz..eksiliyoruz kimi zaman.
Ama her şekilde uyarlıyoruz, şekillendiriyoruz kendimizi.. Uyuyoruz yeni rol dağılımına..

Olana bitene seyirci kaldığımızda,eleştirilerimiz daha sert oluyor, onun yerinde değiliz ya, konuşuyoruz. Onun nasıl hissettiği, o an ne düşündüğü, o şarkıyı dinleyince ne hissettiğini bilmiyoruz. O duyguyu yakalayamıyoruz.
Çok bilmiş cümleler sıralıyoruz peşi sıra..
Sorumluluklarımızı biliyoruz, aşkı biliyoruz, sakinliği, huzuru biliyoruz.. ve özlüyoruz dahalarını.. Bilsek de çoğu zaman yapmıyoruz, en küçük bir aksaklığın, umursamazlığın nelere yol açacağını düşünmüyor ve umursamıyoruz.
En kayda değer mutlu anlarımız herkesin farklı farklıdır, kimi işinde kimi çocuğunda kimi sevgilisinde görür hayatı boyunca aradığını.. Farklıdır herkesin önceliği.. Biri için mutluluk kaynağı olan o şey, diğerine inanılmaz anlamsız geliyor.

dinlemeye devam !

Hayatın güzelliği, bakanın gözlerinde güzelleşiyor, her sabah kime bakıyorsan, neyi düşlüyorsan orada güzelleşiyorsun, onunla güzelleşiyorsun.. Ve onun için bir çoklarını es geçiyor, bir çok şeyi onsuz düşünemiyorsun,bir çoklarına sırf onun için katlanıyorsun.. Seviyorsun, seviliyorsun, ait hissediyorsun, büyüyorsun onunla, yuva kuruyorsun, kafanda oturtuyorsun, bir film gibi, bir oyun gibi.. rollerini dağıtıyor ve başlıyorsun oynamaya .. Zevk alıyorsun, mutlu oluyorsun, kokusunda huzur buluyorsun.. Bir 'eser' yaratıyorsun her sabah yeniden. Gözünden sakınarak yaşıyorsun, kıyamıyorsun.. Kızgınlığın da eriyorsun, sevincinde uçuyorsun havalara..
Herkesin yarattığı kendine güzeldir elbet, önemli olan memnun musun yarattığından, mutlu musun, rollerin iyi mi ve hakkıyla oynuyor musun? Abi misin , baba mı? Anne misin, abla mı, yada teyze mi? Patron musun, işçi mi, çaycı mı.. Nesin sen? Ve hakkıyla yapıyor musun her sabah yarattığın eseri en yeni baştan ..
Hem rolün karakterine uyuyor mu senin?

devammm !

Rollerini oynadın, bitirdin. Perde indi. Nasıl hatırlansın isterdin ?
Zamanında bir çok yerini değiştirirken, çıkartırken oyununun sırf kendi menfaatin uğruna, şimdi ki aklınla yapar mıydın aynısını?

Durup da şöyle, nefes alıp geriye baktığında pişman olacağın en ufak bir şeyi bile yapmaman, oynadığın rol şuan da her neyse daha bir ruhunu katıp oynaman, sevmiyorsan da saygı duyman, her güne ve her insana özen göstermen, her güne hakkını vermen ve hikayene,rolüne sahip çıkman dileğiyle ey insan !
...

http://www.youtube.com/watch?v=CsTXIqcF43o




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hıdırellez

Hıdırellez akşamı dışarı çıkılmadan olur mu hiç :) Kuşadası belediyesi romanlardan oluşan bir konser düzenlemiş.. Aslında anane çağırmasaydı, inmezdim belki, ama o çağırınca gitmek istedim. Annem ve babam da bize katıldı. Hava mis. Yürüyerek çarşıya indik, ve 41 karınca yuvasından toprak toplamaya çalıştık :) Cüzdan da saklanırmış o, öğrendim. Deniz kenarında Rıfat abilerin cafesine oturduk, muhabbet güzeldi. Anane komşusuyla gelmiş, o da çok tatlı bir kadındı. En zevk aldığım bölümse, kumsala dilek çizmek :) Kağıda dilek çizip gül dalına asmak, Hıdırellez gece geçer, dilekleri toplarmış :) İndim kumsala, dileğimi çizdim, bknz aşağıda ;) Yukarıda gördüğünüz , 'kocaman olmasa da küçük bir evim olsun' adlı dileğim :) Altında gördüğünüz iki beyaz taş parçasından büyük olanı 'şuan sevgilim ileride nasip ederse Allahım, eşi'm olacak Seydi bey'in büyük cipi' adlı dileğim :) Yanındaki biraz daha küçük olan taş ise, 'siz hayal edemiosunuz ama ben ediyor

Şirince Köyü / Kumda Kahve

Bugün Köy Turunda görevliydim, İlk önce Şirince ardından Kirazlı Köy' gittik. Müdürümün benden isteği üzerine Kumda Kahveyi araştırdım, buldum. Büyük değirmen taşının içine bir mekanizma yerleştirmişler alttan ısıtmalı, kum var üzerinde kahveyi bakır cezvelerle orada pişiriyorlar. Ocaktakinden çok daha hızlı pişiyor, çünkü cezvenin her yanı ısınıyor. Çok da leziz oluyor :) Ayrıca Turistlerin ve misafirlerin ilgisini çekiyor :) Damla sakızlı ve sade olmak üzere 2 çeşidi var :) Enteresan geldi bana, ilk defa görüyorum bunu, közde kahveden sonra .. Nasıl da leziz olmuş anlatamam..                    Mis gibi , afiyetle içtim :)  Her Şirinceye gidildiğinde içilesi ..

Uzun Zaman Sonra Merhabaaaa

Uzuunn zaman sonra yeniden burdayım, çok zaman olmuş yazmayalı.. Dün aklıma düştü yeniden, akıp giden zamana kapılıp, hayatın gidişine koşarak yetişmeye çalışırken zaman ayıramadığım onca şeye üzülürken, burası düşüverdi aklıma.. Zaman ayıramadığım şeylere üzülüyorum, içim gidiyor daha çok şey sığdırmak gerek hayata.. Evlendim, eve alışma süreci, evliliğe alışma süreci derken, işler kötüye gitti Turizm sektörünün düşüşünden bende nasibi aldım ve işten ayrılmak zorunda kaldım, şans ki aynı gün başka bir iş buldum ve başladım, yeni işime de alıştım hatta, her şey yolunda şükür :) Bahar da gelmiş, yaza kapı aralanmış.. Yeni başlangıçlar yapmışım, umutlarım,hayallerim var ohh değmeyin keyfime :) Güneşlenip denize girme hayalinden kendimi alamaz durumdayım şu sıra, bide vücut olarak da hazır olsam keşke yaza :) Neyse olsun bugün tekrar başlayacağım rejime :) Maviniz bol olsun, yüzünüz hep gülsün :) Görüşürüzz