Ana içeriğe atla

Yaprağın kaderi düşmekmiş

Yaprağın kaderi düşmekmiş ..

Vay be diyor insan, şaşıp kalıyorsun.. Hayatın bu büyüsü, gerçekliği ve acımasızlığı insanı yitiriyor, yenik düşüyorsun, mücadele etmeye hevesin bile kalmıyor.

Her şey öyle  yolunda yordamında giderken bir ters köşe yapıyor, yerle bir oluyorsun.. Kalkması toparlanması yeni bir vedaya hazırlaması insanın kendini hayli zaman alıyor.

Birden uyanıveriyorsun uykudan, ne çok koşturup kendimizi paralıyoruz hayata tutunmak için, kendimize bakmıyoruz, dert ediyoruz her şeyi..
İnsanı dert öldürüyor.
Her günü aynı heyecanla, aynı neşeyle olduğu gibi yaşamalı be.. Tadına varmalı, doymalı aşka, mutluluğa, umuda, heyecana..
Ne  oluyor ki işte, ne olacağı ne zaman olacağı, kimin kimden önce gideceği belli mi oluyor ah!

Dün eniştemi kaybettim.
Çocukluğum minnaklığım onlarla geçmişti, dün o kötü haberi aldığımda tüm hepsi gözlerimde canlandı.
İçimde kalan onca anı ve yaşanmışlık ağladı sanki.

İstanbul da oturuyorlardı, her yaz giderdim nerdeyse onlara. Çocukları olmadı, çok da uğraşmadılar olsun diye, bizdik çocukları kardeşim ve beni çok severler.
Daha Batu dünyada yoktu, yazları yanlarındaydım.
Hatırlıyorum;
İstanbul hazırlanmış güne, süzülürken..Her sabah eniştem veya teyzem elimden tutar, o meşhur balıklı pastahaneye giderdik.  Bayılırdım oraya, dükkana ilk adımını attığın andan itibaren tüm zemin akvaryumdu, içinde renk renk balıklar, süsler.. Gözlerimi yerden alamaz oradan oraya koştururdum, orasının adı benim için 'balıklı simitçi'ydi. Simitleri alır eve dönerdik, kapıda şişede süt gelirdi :) Ona da bayılırdım, tadı hala damağımda..
Çok mutluydum orda, daha sonra eniştemin teknesine biner açılırdık, o kürek çekerdi ben denizanaları toplardım :) Çocukluk ya işte.. Hayatın tadını o zamanlar çıkarıyormuşum meğer, çocukluk ne çabuk geçti gitti, ne zaman büyüdük niye büyüdük ?

Balık sevdalısıydı eniştem, balık tutmayı da çok severdi. Balık tutmuştu yine bir gün, annemle babamda vardı. Balıkları temizlerken bana vermeye çalıştı, bak balık seni öpmek istiyor diyodu, ben korkuyodum çok,kameraya almıştı babam.. Ağlıyordum, bak balık seni öpmek istiyor dedikçe ben onu öpmek istemiyorum deyip kaçıyordum :) O videoyu istedim geçenlerde eniştemden, tamam bulayım da göndereyim sana dedi, nişanlanmışsın tebrik ederim kocaman oldun kız dedi, konuştuk güzelce sakince.. Son konuşmam o'ymuş.
Dün kalp krizi geçirmiş hiç birşeyi yoktu, birden.. aniden.
Ve artık yok.
Sadece anılar kaldı, yaşanmışlık kaldı. Aklımda.

Hiç beklemiyordum ondan bunu. Gitti.

Çok özleyeceğim, anıları eskitmeden saklayacağım enişte.
Mekanın cennet olsun,
Enişte.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hıdırellez

Hıdırellez akşamı dışarı çıkılmadan olur mu hiç :) Kuşadası belediyesi romanlardan oluşan bir konser düzenlemiş.. Aslında anane çağırmasaydı, inmezdim belki, ama o çağırınca gitmek istedim. Annem ve babam da bize katıldı. Hava mis. Yürüyerek çarşıya indik, ve 41 karınca yuvasından toprak toplamaya çalıştık :) Cüzdan da saklanırmış o, öğrendim. Deniz kenarında Rıfat abilerin cafesine oturduk, muhabbet güzeldi. Anane komşusuyla gelmiş, o da çok tatlı bir kadındı. En zevk aldığım bölümse, kumsala dilek çizmek :) Kağıda dilek çizip gül dalına asmak, Hıdırellez gece geçer, dilekleri toplarmış :) İndim kumsala, dileğimi çizdim, bknz aşağıda ;) Yukarıda gördüğünüz , 'kocaman olmasa da küçük bir evim olsun' adlı dileğim :) Altında gördüğünüz iki beyaz taş parçasından büyük olanı 'şuan sevgilim ileride nasip ederse Allahım, eşi'm olacak Seydi bey'in büyük cipi' adlı dileğim :) Yanındaki biraz daha küçük olan taş ise, 'siz hayal edemiosunuz ama ben ediyor

Şirince Köyü / Kumda Kahve

Bugün Köy Turunda görevliydim, İlk önce Şirince ardından Kirazlı Köy' gittik. Müdürümün benden isteği üzerine Kumda Kahveyi araştırdım, buldum. Büyük değirmen taşının içine bir mekanizma yerleştirmişler alttan ısıtmalı, kum var üzerinde kahveyi bakır cezvelerle orada pişiriyorlar. Ocaktakinden çok daha hızlı pişiyor, çünkü cezvenin her yanı ısınıyor. Çok da leziz oluyor :) Ayrıca Turistlerin ve misafirlerin ilgisini çekiyor :) Damla sakızlı ve sade olmak üzere 2 çeşidi var :) Enteresan geldi bana, ilk defa görüyorum bunu, közde kahveden sonra .. Nasıl da leziz olmuş anlatamam..                    Mis gibi , afiyetle içtim :)  Her Şirinceye gidildiğinde içilesi ..

Uzun Zaman Sonra Merhabaaaa

Uzuunn zaman sonra yeniden burdayım, çok zaman olmuş yazmayalı.. Dün aklıma düştü yeniden, akıp giden zamana kapılıp, hayatın gidişine koşarak yetişmeye çalışırken zaman ayıramadığım onca şeye üzülürken, burası düşüverdi aklıma.. Zaman ayıramadığım şeylere üzülüyorum, içim gidiyor daha çok şey sığdırmak gerek hayata.. Evlendim, eve alışma süreci, evliliğe alışma süreci derken, işler kötüye gitti Turizm sektörünün düşüşünden bende nasibi aldım ve işten ayrılmak zorunda kaldım, şans ki aynı gün başka bir iş buldum ve başladım, yeni işime de alıştım hatta, her şey yolunda şükür :) Bahar da gelmiş, yaza kapı aralanmış.. Yeni başlangıçlar yapmışım, umutlarım,hayallerim var ohh değmeyin keyfime :) Güneşlenip denize girme hayalinden kendimi alamaz durumdayım şu sıra, bide vücut olarak da hazır olsam keşke yaza :) Neyse olsun bugün tekrar başlayacağım rejime :) Maviniz bol olsun, yüzünüz hep gülsün :) Görüşürüzz